Seferberlik… deyu eyledi ilan
Soydu Ermeni’yi, koydu hep üryan
Akherinde etdi kör yola revan
Gidelim, vatan Havrana kaldı
Sa’at beşte indik Hama düzüne
Kimse bakmaz muhacirin yüzüne
Göz diktiler Ermeni’nin kızına
Her ağa yanına bir dane aldı
Çocukları çadırda khasta yatdılar
Ölüleri kuyulara atdılar
Aclıkdan hep evladlarını satdılar
Satan çok idi meded alana kaldı
Allah kahr ede şu Almanı
Mahv olsun şöhreti şanı
Sebeb oldu, dökdü Ermeni kanı
Kanlı göz yaşı ömmana vardı
Gelmedi Fransız, Moskof, İngiliz
Koydular dünyayı virane inssiz
Ana baba öldü, çocuklar öksüz
Bigünah yavrular meydanda kaldı
Aşuğ İmanım Mennuş
Mehmet Bayrak, bir zamanlar İstanbul’da çok sayıda Ermeni aşuğun yaşadığını, bunların çoğunlukla Kumkapı ve Yenikapı semtlerinde ikamet ettiğini söyüyor. Örnek olarak da Derûni, Aşki, Ahteri, Ferdi, Gedai, İkrari, Nâimi, Resmi, Sahri, Sadai, Sevdai, Şirinii Lisani, Yeksani, Mahcubi, Püryani, Saliki, Dertli, Yesari, Ceyhani, Çınari gibi aşuğların ismini veriyor okura…
Continue reading